Bismillahi Teala
Her yıl
Ramazan ayının başlangıcının ve bitişinin tesbiti , İslam dünyasının bir
numaralı gündem konusu oluyor. Hilalin görünmesi etrafında yaşanan tartışmalar
her geçen yıl yeni boyutlar kazanarak genişlemekte kimi zaman sürtüşmelere bile
sebep olmaktadır. Bu tartışmaların dindar topluluğa zarar
verdiği kesindir. Çünkü konu doğru zeminde tartışılmadığı gibi konu hakkında hiçbir bilgiye sahip olmayanların da müdahil olmasıyla tartışmalar sürtüşmelere dönüşüyor. İçinden çıkılmaz sorun gibi görünen istihlal konusu ve fıkhi meseleleri, doğru biçimde anlatılırsa dini vazifesini yaşamak isteyen birey bu bilinçle hareket eder ve sorunlar asgariye indirilmiş olur.
verdiği kesindir. Çünkü konu doğru zeminde tartışılmadığı gibi konu hakkında hiçbir bilgiye sahip olmayanların da müdahil olmasıyla tartışmalar sürtüşmelere dönüşüyor. İçinden çıkılmaz sorun gibi görünen istihlal konusu ve fıkhi meseleleri, doğru biçimde anlatılırsa dini vazifesini yaşamak isteyen birey bu bilinçle hareket eder ve sorunlar asgariye indirilmiş olur.
Konunun
önemli boyutlarının doğru anlaşılması için kesin doğruları öncelikle tespit
etmeliyiz, sonra şüpheli konuları ona bina ederek açıklamalıyız.
1.
Birey/mükellef bazen bir konunun hükmünü bilmeyebilir. Mesela balık kanının
necis olup olmadığını bilmeyebilir. Bu tür şüphelere “hükümde şüphe” adı
verilir. Bazen de hükmü biliyor ama hükmün tatbikinde şüphe ediyor, mesela
mükellef balık kanının temiz, tavuk kanının necis olduğunu biliyor. Bu mükellef
tavuk kesmiş, ayrıca balık temizlemiş ve bu işlemden sonra elbisesine kan
bulaştığını fark etmiş ancak bu kanın tavuk kanı mı yoksa balık kanı mı
olduğunu bilmiyor. Bu tür şüphelere “mevzu/konum ve tatbikte şüphe” adı
verilir. Birinci şüphede yani hükümde şüphede mükellefin vazifesi direkt taklit
merciine sormalı ve ondan alacağı cevapla amel etmelidir. İkinci tür şüphelerde
birey kendisi teşhis etmeli, artık elbisesini alıp müçtehidin kapısına
dayanmamalıdır. O kanın neye ait olduğuna kendisi kanaat edip vazifesini
yapmalıdır.
2. Ramazan
ayı nasıl başlar ve nasıl biter? Kameri aylar hilalin gözükmesiyle başlar, kimi
zaman 29 gün, kimi zaman 30 gün sürer. Acaba ictima hali (ay, güneş ve yer
kürenin aynı çizgide olması) ayın başlangıcını gösterir mi? Bu soru birinci
türdendir ve birey bunu taklit ettiği merciden sorup, öğrenmeli ve ona göre
amel etmelidir. Bu konuda Şii fakihler hilalin gözle görülmesini her hangi bir
sebepten dolayı görülmediyse önceki aydan 30 günün geçmesini şart biliyorlar.
Bu fetva etrafındaki detaylarda yani teleskopla görmek vs. konularda her
mükellef kendi taklit ettiği müçtehidin fetvasına bakmalı ve ona göre amel
etmelidir.
3.
Birey/mükellef kendi ibadi vazifelerini takip etmelidir. Namazı kılmak için
nasıl vakti bekliyor ve sonra namazını kılıyorsa, oruç tutmak da bir ibadi
vazifedir. Ne zaman başlaması ve bitmesi gerektiğini mükellef bizzat takip
etmelidir. Yani ramazan ayı hilalin görülmesiyle başlıyorsa mükellef hilali
görmeye çıkmalı ve araştırmalıdır. Mükellef öncelikle kendisi hilali görmek
için çaba harcamalıdır. Çünkü bu olay (elbisedeki kan örneği gibidir)bireyin
kendisini ilgilendiren konudur. Ancak hava şartlarından veya herhangi bir
mazeretten dolayı istihlal vazifesini yapamamışsa o zaman araştırma yapmalı ve
sonuca varmalıdır ki ibadetini doğru yapabilsin.
4. Hilali
görebilmek hele büyük şehirlerde (hava kirliliği ve şehrin ışıklarından dolayı)
neredeyse imkansız gibidir. Çünkü hilal ilk doğuşunda çok ince olmakla birlikte
gökyüzünde çok az kalıyor. Bundan dolayı profesyonel astronomlar/gökbilimciler
bile bu konuda çok ihtiyatlı davranıyorlar. Dolayısıyla “hilali gördüm” diyen
vatandaşların çoğu yanılıyor olabilirler.
5. Bütün
bunlara rağmen birisi “ben hilali gördüm” diyorsa onun için yeni ay başlamış
olur ve bunu başkalarına söylemesi vacip değildir. Yani hilali gören
başkalarına bunu bildirmek zorunda değildir. Ayın bittiğine yakin etmeyen
birisi oruca devam etmelidir. Nitekim iletişimin çok zor olduğu dönemlerde hava
şartlarından dolayı hilali göremeyen şehirler ramazan ayını 30 güne
tamamlıyorlardı. Gerçekte ramazan 29 çekmiş olsa bile. Kısacası hiçbir müçtehit
bayram gününün teşhisinde taklit gereklidir demediği gibi, bireyin tespit
bilgisini başkalarına söylemesinin de vacip olduğuna fetva vermemiştir.
6. Hilalin
görüldüğüne her bireyin kendisi yakin etmelidir. Örneğin mükellef bir grup
astronomun yada birkaç adil kişinin
sözüyle hilalin görüldüğüne yakin ettiyse bu yakinine amel etmelidir. Ancak
astronomların ve bilimsel verilerin “hilalin görülmesi mümkün değil” demesine
rağmen bir grubun “biz gördük” demesi kuşkusuz yakin oluşturmaz.
7. Görüldüğü
gibi konu, bireyin vazifesine amel etmek için hilali tespit etmesine bağlı bir
konudur. Bireyin yakini makul yollardan oluşmalı ve kendi kriterleriyle
çekişmemelidir. Yani;
a) Hilalin görüldüğü bireyde yakin derecesine
ulaşmalıdır, görülebilirliği değil.
b) Hilalin teleskopla görülmesinin
geçerliliğine taklit edilen müçtehit izin vermiş olmalı.
c) Ufuk konusunu anlayarak taklit edilen müçtehidin fetvası gereği hilalin görüldüğü
esas alınmalı.
d) Mükellefin yakini makul yoldan oluşmalı,
yakinine amel etmeli ve başkalarına bildirmesi de gerekli değildir.
8. Hilalin
tespitindeki bunca zorluklardan ve yakin oluşturma yollarındaki şüphelerden
dolayı asırlardan beri istihlal konusunda (taklidi olmamakla beraber) Ehlibeyt
dünyasının gözü kulağı hep müçtehitlerde olmuştur. Çünkü bu toplumda en
güvenilir ve yakinaver kurumu içtihat kurumudur. Müçtehitlerin hilal tespiti
ilanları toplumu aydınlatıcı ve yardımcı olma özelliği taşımaktadır. Bunca
kargaşa ve ihtilaf içinde doğruya ulaşmanın en kısa yolu da buradan geçer.
Eğer Ehlibeyt
dostları gelenekleri gereği ictihad kapısında çözüm arasaydı bunca ihtilafa
düşülmezdi.Bayram gününü birilerinin ilanı üzere yapacaksak eğer bu, neden
İslam aleminin tanıdığı ve güvendiği taklit mercileri / müçtehidler olmasın
ki?Ayrıca en makul yakin de onlar yoluyla oluşur çünkü velayetin günümüze
uzanan hüccetleridirler. Allah bizleri hüccetsiz bırakmasın.
Tüm İslam
aleminin fıtır bayramı şimdiden kutlar; hayırlara, zaferlere ve vahdete vesile
olmasını temenni ederim.
Yazarın Diğer Yazıları
______________________________________________________
______________________________________________________
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder