17 Aralık’tan önce AKP’ye şiddetle muhalefet edenler. Bir çıkar çatışması olan 17 Aralık’tan sonra, ülkenin Emperyalist ve Siyonist saldırılarla yüz yüze kaldığını düşünerek, Suriye’de AKP’nin yaşattıklarını kenara koyup! Ani bir kararla AKP’yi destekleme karar verdiler. Bunu yakın çevremden biliyorum. Oysa hep birlikte, AKP’nin ve Suriye’ye saldıranların Emperyalist ve Siyonistler olduğunu dile getirende, şiddetle karşı çıkanda onlardı.
Cemaat, CIA ve MOSSAD ile birlikte Türkiye’ye operasyon yapıyormuş! İyi de, bu yeni değil ki, cemaatin kimlerle işbirliği içinde olduğu yıllar öncesine dayanan bir gerçek değil mi? Bunu bilmeyen var mı? Ha Jurselam Post, ha Zaman yayın grubu. Yayınlarının birbirinden farkı var mı? İkisi de Filistinlilere düşman, İkisine göre de Filistinliler terörist(!) ikisi de İran’a Düşman, İkisi de İsrail’in selameti için yıllardır elinden gelen her şeyi yapıyor. Mavi Marmara İsrail için neyse, cemaat içinde aynı şey ifade etmiyor mu? Ne değişti ki birden bire? Hem AKP‘yi desteklemeniz için, AKP sizin şiddetle karşı durduğunuz dış politikasının hangisinden vaz geçti de, destek kararı verdiniz? Aksine, seçim sonuçları belli olmaya başlayınca, şiddetle karşı durduğunuz Suriye politikası için “Suriye bizimle savaş halinde(!)” Diğer bir deyimle, Yani biz şu anda Suriye ile savaşıyoruz! Açıklaması geldi Başbakan’dan. Peki, “Biz” derken Suriye’nin kimlerle savaştığı ortada değil mi? Seksen küsür ülkeden yüz binden fazla ipsiz sapsız Erdoğan’ın dediği “Biz” olabilir! Peki, onlar “Siz”misiniz! iseniz diyecek söz yok! Bu ipsiz sapsız ciğer yiyenlerin karşısında kimin savaştığını yazmaya da gerek yok. Suriye politikasına karşı olanlar ve sonradan karar değiştirenler. Onların kimlerle savaştığını çok iyi biliyor.
Seçim sonuçlarının ardından Erdoğan, zafer kazanmış komutan edasıyla çıktı balkona! Normalde yerel seçimlerde balkon konuşması yapılmaz. Ama bu seçimde yapıldı. Mesaj vermek gerekiyordu, ona karşı olanlara. Dışarıda mazlum Suriye’ye, İçeride muhalefete mesaj verilmezse olur muydu?! Hem de yolsuzluğa adı karışan tüm aile bireyleriyle ve bazı vekilleriyle birlikte. Mesajla karışık bir “gözdağıydı” aslında bu tavır.
Seçim olmadan önceki endişesinden arınmış, seçimden önce ki önüne çıkan engelleri aşmış, elini kolunu bağlayan etkenlerin ortadan kalkmasının verdiği özgüvenle konuşuyor. Bunda tamamıyla oy verenlerin katkısının olduğunu su götürmez bir gerçektir.
Suçu kesin olanın yanında durarak, bir başkasının suç işlememesi için önlem almak ne derece doğrudur?
AKP’nin Suriye’de yaptıkları göz önündeyken, ona destek olmazsak oluşacak tehlikenin boyutunu “önceden görenlerin”(!) yüzünden Suriyelileri daha zor günlerin beklediğinin habercisiydi Erdoğan’ın konuşmaları.
Öyle değil mi? Suriye’nin harabeye çevrilmesinin bir numaralı sorumlusu ve Suriyelilere yaptıkları kesinken, Suriyelilere reva görülenler göz önündeyken, kötülük yapacağı varsayımlara dayalı bir örgüte engel olmak için alınan tedbir, Mazlum Suriye için neyi ifade edebilir
Evet, seçim bitti! Nerede kalmıştık, Suriye ile savaş halindeydik! Savaşa şiddetle karşı duranlar da savaşa dâhil olduklarına göre
ülkeye karşı Emperyalist ve Siyonist saldırıyı da savuşturduğunuza göre!
Ee o zaman Haydi devam. Suriye ile savaşa kaldığımız yerden!
HÜSEYİN TUGAY
01/04/2014
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder