Şia demek; Allah’ın yaratmış olduğu varlıklar çerisinde en seçkin kul olan Hz Muhammed’in (s.a.a) peygamberliğine iman etmektir.
Şia demek; Allah ve Resulüne iman edip son peygamberin Hz Muhammed (s.a.a) olduğunu kabul edip ve ondan önceki peygamberlere de iman etmektir.
Şia demek dört Kutsal Kitabın Allah tarafından peygamberlerine gönderildiğine ve Kuranı Kerimin de son kitap olduğuna iman etmektir.
Şia demek Kuran’ı Kerim’in Allah tarafından Hz. Cebrail’in vasıtasıyla sevgili peygamberi Hz Muhammed’e (s.a.a) nazil olduğuna ve bugüne kadar tek bir noktasında dahi tahrif olmadığına iman etmektir.
Şia demek Hz Peygamberden (s.a.a) sonra halifelerin Kureyş soyundan 12 kişi olduğuna ve bunun Allah tarafından tayin edildiğine iman etmek demektir.
Şia demek Hz Peygamberin (s.a.a) veda haccında “ben sizin aranızda iki ağır emanet bırakıyorum. Birisi Allahın kitabı ve diğeri itretim Ehlibeyt’imdir. Kıyamete kadar bu ikisi birbirinden ayrılmayacaktır. Bunlara sarıldığınız müddetçe asla sapmazsınız.” Sözüne iman etmektir.
Şia demek 124 bin peygamberin yanı sıra, Ehlibeyt imamlarının günahtan masum olduklarına iman etmektir. Zira Allah tarafından seçilen özel kişiler ümmet için bu dünyada örnek ve ahrette de hüccet olacaklardır.
Şia demek Hz Mehdi’nin (a.f) Hz Fatıma’nın evlatlarından olup, dünya adaletsizlik ile yönetildiğinde, zulümlerin çoğaldığı bir zamanda zuhur edeceği inancını taşımak demektir.
Şia demek hayır ve güzelliklerin Allah’tan, şer ve kötülüklerin ise insanın kendi nefsinden kaynaklandığına iman etmektir.
Şia demek mead inancına sahip olmak demektir. Yani kıyamet günü olmadan önce ölümün insana ulaşacağı ve kıyamet günü için yenden dirileceği ve hesaba çekileceğine inanmaktır.
Şia demek Allah ve Resulu’nun (s.a.a) buyurmuş oldukları emir ve yasakları Kuran’ı Kerim tatbikli, Sünneti Nebevi’de ve sahih hadisler ışığında içtihat yoluyla zamanın şartlarına uygulayandır.
Şia demek İslam’ın bekası için yeri geldiğinde Hz Ali (a.s) gibi gözünde diken boğazında kemik 25 yıl boyunca mücadele etmek ve yeri geldiğinde ise Hz Hüseyin (a.s) gibi Kerbela meydanında Yezitlere karşı savaşmaktır.
Şia demek, yaşadığımız asırda her toplumda, her yerde ve her zamanda vahdet çizgisinden kenara sapmadan, başkalarının inanç ve özgürlüklerini kısıtlamadan, birlik ve beraberlik ilkesinde samimi olan, adaletten ve barıştan yana örnek olan, haksızlık karşısında mazlumların safında duran, haklı olduğu zaman karşısındaki insanın inancına saygı göstermektir.
Şia demek ötekileştirmeyen, ayrıştırmayan, kendini sadece hak görüp karşısındakileri batıl görmeyen, insani değerlere önem veren, kültür ve etnik yapılanmadan etkilenmeden sosyal ilişkisini koruyan, azınlık olmasına karşı çoğunluktan hiçbir zaman korkmamaktır.
Kısacası Şia demek, “Öz Muhammedi dinine tabi olmak” demektir.
Oğuz Uçum
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder