14 Eylül 2014 Pazar

Hangi Camiiler Allah’ın?

Gün geçmiyor ki ülkemizde yeni bir olay ve yeni bir haber ile uyanmayalım. İstanbul Büyükçekmece'de Caferiler tarafından inşa edilen Hz. Ali Camii'ne 20-30 kişilik grup saldırıda bulundu, haberi ile sarsıldık. Almış olduğumuz bu haber bizleri derinden üzmüş ve kalplerimizi yaralamıştır.  Bu işi yapanları şiddetle kınıyor ve aynı zamanda yetkililerden bu işin failleri hakkında gerekli hukuki işlemlerin yapılması çağrısında bulunuyoruz.

 Elbette bu gibi girişimler, tamamen provokatörlükten öte bir şey değildir. Fakat gerekli tedbirler alınmadığı takdirde daha fazla üzücü olayların yaşanacağını tahmin etmek için kâhin olmaya da gerek yoktur. Müslümanların refah ve huzurunun bozulacağı, terör ve tekfirci grupların kol gezeceği, insanların canlarının yanacağını, şu an itibariyle dahi Ortadoğu’dan ve yaşadığımız coğrafyadan sizlere garanti verebilirim.

Bu taşkınlık yapan gruplara bir takım sorular sormadan edemeyeceğiz.

Eğer Müslüman iseniz kutsal kitapta camiler Allah’ın evleri olduğunu sizler bizlerden daha iyi biliyorsunuz. Hatırlatma babından şu ayete dikkat edelim.

“Allah'ın mescitlerini, yalnızca Allah'a ve ahiret gününe iman eden, namazı dosdoğru kılan, zekâtı veren ve Allah'tan başkasından korkmayanlar onarabilir. İşte, hidayete erenlerden oldukları umulanlar bunlardır.” (Tevbe, 18)

Şimdi, Allah’ın adının anılacağı Ehlibeyt mektebine mensup insanların yaptırdığı veya yaptırmaya çalıştığı bu camileri neden yakmaya ve yıkmaya çalışıyorsunuz, bunun nasıl bir mantıklı açıklaması olabilir. Zira bu camiler ile diğer Müslümanların yaptırdığı camiler arasında nasıl bir fark görüyorsunuz?

Ehlibeyt mektebine mensup insanların yaptırdığı camilerde sadece Allah’a kulluk edilip, yaratıcının Allah olduğuna inanılıp, La ilahe illallah Muhammed Resulullah (s.a.a) zikirlerinin olduğu bir camidir. Tek farkı yine mektepler arası sadece bir zenginlik olarak görülen ezanı Muhammedîye de Hz Ali’nin (a.s) isminin zikir edilmesinden öte bir şey söz konusu değildir. Namazlar Allah rızası için kılınır, dualar da sadece Allah’tan istenilir. Zikirlerde Muhammed ve Ehlibeyt ’ine salavatı şerifler okunur.

Peki diğer camilerimizde bu söylediklerimizin dışında farklı olarak yapılan eğer bir ibadet varsa bizlerin ilmi bu konuda eksik kalmış demektir. Bu eksik olan ilimden dolayı neden insanlar Ehlibeyt mektebine mensup insanların yaptırdığı veya yaptırmaya çalıştığı cami ve mescitleri yakıp yıkmaya çalışıyorlar, bu konuya bir türlü anlam veremiyoruz.

Elbette bu konuda bir takım fikir sahibi olduğumuzu saklamak doğru olmaz. Fakat aklımıza gelen düşüncelerin olmamasını Yüce Rabbimizden niyaz ediyoruz. Eğer tek bir olasılık dahi olsa bu yapılan saldırılarda kin veya garazlık ortaya çıkarsa yine her zaman olduğu gibi Emperyalistlerin ve İslam düşmanlarının ekmeğine yağ sürmüş olacağımız kaçınılmaz olacaktır.

Bu ülkemizde yaşayan tüm Müslümanlar ve hatta farklı mezheplere, fırkalara mensup kişiler tarih boyunca bu tür oyunlara gelmemiş ve asla da gelmeyecektir.

İslam düşmanları şunu iyi bilmeleri gerekir ki, bizler her ne kadar da farklı toplumlardan meydana gelen gruplar olsak bile, ırklarımız farklı ülkelerden bu topraklara taşınmış olsa bile, Türk'üyle, Kürt’üyle, Azeri’siyle, Çerkez’iyle, Hanefi’siyle, Şafisiyle, Caferi’siyle, Maliki’siyle, Hanbeli’siyle, Alevi’siyle bir bütün olarak bizlerin adı Müslüman ve bizler kardeş bir milletiz. Hiçbir güç ve hiçbir hile ve kurnazlıklar bu kardeşliği asla bozamayacak ve Müslümanlar arasında tefrika çıkaramayacaktır.

Şunu hatırlatmakta fayda var, her toplumda olduğu gibi bizim ülkemizin içerisinde de İslam dini adına aşırı radikal gruplar ve sapkın terör örgütleri bulunacaktır. Bunlar İsrail ve Amerikan destekli Siyonizm’e hizmet eden terör gruplarıdır. Bu grupların başında gelen en tehlikeli olanlardan biri Vahabilik’ten esinlenerek ortaya çıkan IŞİD gibi terör örgütleridir. Bu tür grupların İslam dininden yakından ve uzaktan alakası olmadığını Müslüman kardeşlerimizin hepsi farkındadır. Bu gibi grupların tek hedefi Müslümanların vahdetini bozmak, var olan kardeşlik bağlarını ortadan kaldırmak, Müslümanları birbirlerinden ayırarak, ötekileştirerek küçük gruplara bölüp onları sömürmekten başka bir şey değildir.

Ey Müslüman kardeşlerim! İslam dininin hangi kanun ve kurallarında haksız yere bir başkasının kanını dökmeği helal etmiş, hangi Müslüman kadının namusuna el uzatılmasına izin verilmiş veya masum küçük çocukların katledilmesine müsaade edilmiştir.  Sadece İslam dini değil, belki hangi din, hangi mektep veya hangi insan yaşantısında böyle barbarlık görülmüştür. Allah’ı şahit tutuyoruz bu söylediklerimiz asla Hz. Muhammed Mustafa’nın (s.a.a) ve diğer peygamberlerin getirmiş olduğu din ve şeriattan uzaktan veya yakından alakası yoktur.

Allah inananlara şöyle hitap ediyor: “Allah'ın ipine hepiniz sımsıkı sarılın. Dağılıp ayrılmayın. Ve Allah'ın sizin üzerinizde ki nimetini hatırlayın. Hani siz düşmanlar idiniz. O, kalplerinizin arasını uzlaştırıp ısındırdı ve siz O'nun nimetiyle kardeşler olarak sabahladınız. Yine siz, tam ateş çukurunun kıyısındayken, oradan sizi kurtardı. Umulur ki hidayete erersiniz diye, Allah, size ayetlerini böyle açıklar.” (Al-i İmran, 103)

vesselam

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder