Bismillahirrahmanirrahim
'' O, bir mabuttur ki Bilgisiz (Mekkeli) ler içinden, kendi
cinslerinden bir peygamber göndermiştir; onlara ayetlerini okumaktadır ve
onları tertemiz bir hale geitmektedir ve onlara kitabı ve şeriatlerin
hikmetlerini öğretmektedir ve bundan önce onlar, elbette apaçık bir sapıklık
içindeydiler.'' Cuma / 2
Fahri
kainat Hz. Resulüllah (s.a.a) ve velayetın altıncı güneşi Hz. İmam Cafer
Sadık'ın (a.s) mübarek viladet yıldönümü ve vahdet haftası başta İmam-ı Zeman
Hz. Mehdi (af), veliyyi emril müslimin ve bütün müslümanlara tebrik arz eder,
bu kutlu viladet önce Hz. İmam Mehdi'nin (af) zuhuruna, islam ümmetinin ve
bütün mazlum halkların, Emperyalist,
Siyonist ve onların zalim terör çetelerinin zulüm ve cinayetlerinden
kurtulmasına vesile olmasını cenabı haktan niyaz ederim.
Hz. Resulüllah (s.a.a) Doğru Yolun Ana Kaynağıdır
Hz.
Resulüllah'ın (s.a.a) davet ve davete itaat etmenin özelliğini Kur'an-ı Kerim
şöyle buyuruyor: '' De ki: işte bu, benim yolum; ben de can gözüm açık
olarak sizi Allah'a çağırmadayım, bana uyanlar da o çeşit çağırmada ve Allah'ı
tenzih ederim ve ben müşriklerden değilim.'' Yusuf / 108
Ayetin
anlamı şu; söyle: Ben ve ümmetimden bana itaat eden akıllı müminler, ilim,
amel, basiret ve algılama yolu ile insanları Allah'a davet etmekteyiz, bu yol
doğru yoludur. Dolayısıyla Hz.
Resulüllah (s.a.a) bu yolun ana kaynağıdır. bu konuda kur'an-ı Kerim şöyle
buyuruyor:
'' Ya Sin: And olsun, beyanında hikmet, hükmünde metanet olan
Kur'an'a; @ Şüphe yok ki sen, gönderilenlerdensin elbette;@ Doğru bir yoldasın.
'' Yasin / 1-4
Ayet-i
Kerime Hz. Resulüllah'ı (s.a.a) doğruların anakaynağı (Sırat'ı Müstakim) olarak
vurgu yapmaktadır.
'' Sen yapış sana vahyedilene, şüphe yok ki doğru yoldasın sen.'' Zuhruf
/ 43
'' Allah'ın Resulü de içinizde. Kim Allah'a sımsıkı yapışırsa şüphe
yok ki o, dosdoğru yola sevk edilmiştir.'' Al-i İmran / 101
Hz.
Rseulüllah'ın (s.a.a) mübarek varlığının özelliği kendisinin doğru yol
olmasıdır. Dolayısıyla Allah israrla buyuruyor ''sen yapış sana vahyedilene, şüphe yok ki doğru
yoldasın sen'' malesef çok az
bir insan gurubu sırat'ı müstakim'in kıldan ince ve kılıçtan keskin olduğunu
anlayabilmiştir. '' Hadis-i Şerif de şöyle buyuruyor: İnsanların en yiğiti
büyük cihad'ta heva ve hevesini dizginleyen kimsedir.'' Ancak böylesi bir kimse sırat körpüsünden
geçebilir, hikmet kanunlarının incelenmesi için akıl ve amelin beraber bir
insanda birikim yapması gerekiyor ki kıldan ince ve kılıçtan keskin olan
kılıçtan korkmaması gerekiyor, İmam Ali (a.s)
Hz. Resulüllah'ın (s.a.a) canı nisbetindedir. buyuruyor: '' Ben Allah'ın
doğru yoluym'' Çünkü Hz. Resulüllah'ın kendisi doğru yoldur ve ana kaynaktır.
Bu yol yerden, gökten ve herhangi bir mekanla kaplanan yol değildir.
'' Ey inananlar, siz, kendinize bakın; doğru yolu buldunuzsa sapık
kişi, size bir zarar veremez. hepinizin de dönüp varacağı yer, Allah tapısıdır
ve o mutlaka yaptığınız şeyleri bildirir size.'' Maide 7 105
Hz. Resulüllah'ın (s.a.a) Tanımlanması
Allah! Hz.
peygamber'in sıfatını Kur'an-ı Kerim de şöyle tanıtmaktadır: '' Ey
peygamber, gerçekten de seni, bir tanık, birmüjdeci ve bir korkutucu olarak
gönderdik;@ ve izniyle, halkı Allah'a davetçi ve aydınlatııcı bir ışık olarak
yolladık.'' Ahzab / 45,46
Allah!
Kur'an-ı Kerim de bütün peygamberleri kendi isimleriyle çağırmaktadır. Ya Musa,
Ya İsa, Ya Davud, ama Hz. Resulüllah'ı (s.a.a) en uygun lakabıyla
çağırmaktadır. Kur'an bir çok sıfatla o hazreti çağırmaktadır. '' Ve biz,
seni bütün insanlara, ancak müjdeci ve korkutucu olarak gönderdik ve fakat
insanların çoğu bilmez.'' Sebe / 28
Yani ey
Habibim ben seni bütün insanlık için davet edici, müjdeleyici, korkutucu, nazir
ve şahid olarak görevlendirdim, ve aydınlatıcı bir nur karar kıldım. Ve sen bir rahmetsin. Kur'an-ı Kerim şöyle
buyuruyor: '' Ve biz seni, ancak alemlere rahmet olarak gönderdik.''
Anbiya / 107
Ey Allah'ın
Resulü sen kıyamet gününe kadar tüm zaman ve çağların peygamberisin, hiç bir
toplum ve ümmet senin rısaletinin dışında yaratılmamıştır. Dolayısıyla sen insanların
yaptıkları bütün amellere nazir ve şahitsin, çünkü sen insanların tekamüle
ulaşması için seçilmiş bir meş'alesin, ve sen insaların ahlakı, itikatı ve
yaptıkları bütün iyi ve kötü amelleri görmektesin, kıyamet günü bunların
hepisine şahitlik edeceksin, siz tıpkı normal insanların birbirlerinin yanında
yaptıkları şeyleri görmüş canlı şahid oldukları gibi, sen gaybi ilmin sayesinde
her şeyden haberdar olarak insanların kalplerinde ki gizlilikleri ve ümmetin
yaptıklarına şahitlik yapacaksın.
İnsan öyle
bir makama ulaşmaktadır ki insanın aklından, düşüncesinden ve kalbinden geçen
herşeyi bilmektedir. ve kıyamet günü bütün bunların hepisine şehadetlik
yapmaktadır. dolayısıyla tekamüle ermiş bir insan Allah'ın halifesi makamına
ulaşıyor ve O,nun emirlerine kayıtsız şartsız itaat etme şerefine naiı oluyor.
Kur'an
tabiriyle '' Enfusena ve Enfusekum'' yani İmam Ali (a.s) Hz. Resulüllah'ın canı
olarak tanıtmıştır, İmam Ali (a.s) şöyle buyuruyor: ''Hz. Resulüllah (s.a.a)
kıyamet günü ilahi mahkemesinin canlı şahidi olarak bütün insanların yaptıkları
amellerine şahidlik edecektir.
İnsanların
yaptıkları amelleri, yaşadığı itikatı ve ahlakını göremiyorsa kıyamet günü ona
nasıl şahidlik edecektir, çünkü Allah Resulüllah'ı (s.a.a) kıyamet günü bütün
insanların yaptıklarına şahidlik edeceğini buyurmuştur.
Evet Hz.
Resulüllah (s.a.a) dünyada ve ahirette bütün peygamberlerin, bütün insanlığın
ve özellikle kendi ümmetinin
yaptıklarına nazir ve şahit olacaktır.
Bütün bu
ayetlerden anlaşılıyor ki Hz. Resulüllah (s.a.a) ümmet için hem dünyada hemde
ahirette kendisine yakışır bir davranışla ümmetin kurtuluşu için gereken çabayı
göstermektedir. Peki ümmet ne yaptı? 1445 yıldır ümmet salla başını al maaşını
misali birbirlerini yok etmek için her dönemde ki Emperyalist güçlerin maşası
olarak kendi peygamberine, Kitabına, Dinine ve Dinin getirdiği Şeri'ata karşı
savaş açarak birbirlerini yok etmek için mücadele ettiler, ne acıdır ki o
günden bu güne kadar olan süreçte öldürten zalim Emperyalist ve Siyonist
çeteler, öldüren onlara satılmış islam ülkelerinin başında bulunan ameli
inkarcı devlet idarecileri ve bunların elinde yetişdirilip piyasaya sürülen
vahşi ve cani terör gurupları, bugün islam toplumunu idare eden beşeri
sistemler Laik, Demokrasi, Kırallık, Padişahlık ve liberel sosyal devlet dnilen
Şeytan yavruları ümmeti itikat, Ahlak, Kültürel, sosyal, ekonomi ve siyasi
olarak yok etmek için hiç bir fedakarlıktan kaçınmadılar. Geleceğe ümitle
bakmak isteyen yeni nesli alkol, esrar, eroin, kokain, fuhuş ve uyuşturucu
kulandırılıp uyuşturularak bütün insani değerlerini yok ettiler.
Vesselamu
Aleykum Varehmetullah-i Veberekatuh-u
Ellahumme
ccil liveliyyike-l Ferech-u
Tevekkül EROL
08,01,2015
''
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder